7 Temmuz 2011 Perşembe

Dünya dediğin

Dikkat çekici bir husus da şu ki çocuk üretim kuruluşları sıkı çalışıyor...

Her yerde bir kuş cıvıltısı…

İki çocuk sesi,
üç cankurtaran,
dördüncü itfaiye,
beşincisi ara sıra Harley Davidson.

*-*

Emine’nin siyah saçlısı, Aslı’nın zencisi, İrfan’ın İrlandalısı, Ankara’daki alt kat komşumuz Betül Hanım’ın Amerikalısı var…

*-*

Kwanzan Cherry Prunus Serrulata
Meta Sequoia Gyliptostroboides Dawn Redwood China

*-*

Sincapları çağırmayı öğrendim. Sesleniyorum, gelip bana bakıp bakıp gidiyorlar.

*-*

Parklarda hayat müjdeleyen rengarenk tarhları gördükçe, Boston’a Laleler Şehri diyebiliriz, gibi bir şey geçiyor zihnimden.

Laleyi buraya kim getirmiş acaba... New York'u Hollandalılar kurduğuna gore, Boston’a da emekleri geçmiş olmalı…

Bu arada Boston, İstanbul’la aynı paraleller arasında. Dünya haritasını açıp bakınca gördüm.

Herkesin, “çok güzel bir şehre gidiyorsunuz” sözleri, bu uyanışla bir anlam kazandı.

Lale belki bu paralelleri seviyor.
Veya Boston Lale Devrini yaşıyor.
Belki de Boston baharı Hollandalılara teslim.
Veya daha başka bir sürü şey...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder