Sarı çamı kızılından, meşeyi gürgenden, şeftaliyi elmadan ve dahi kirazı kayısıdan ayırt edemeyiz.
Kimse de garipsemez bunu, bizim normalimizdir.
Eksiğiyle, noksanıyla şişinen bizden başka bir millet yoktur yeryüzünde diye yazmıştı Hilmi Yavuz başka bir bağlamda.
Bu ayıp yakamıza ne zaman yapışmış; böyle olunca köylü değil şehirli olduğumuzu mu sanıyoruz… Doğrusu çok tahrik edici bir mesele...
Elin -Yüzüklerin Efendisi’nde, savaştan kaçarken de görülen- iki insanın ancak kucaklayabileceği kuturdaki ağaçlarını yolun üstünde her gün gelip geçerken görünce, hele bir de yepyeni bir hayatı müjdeler gibi, yetişkin bir insan eli kadar çiçek açmışlarsa -uçuk pembeli Saucer Magnolia ve uçuk sarılı Star Magnolia- silah zoru yok, merak sarıyor insanı.
Birkaçını not ettim Public Garden’dan; oralardaki, adı sanı anılmayan türlü çeşitli ağaca binlerce selam olsun:
Ulmus Glabra Scotch Elm
Aesculus Hippocastanum
Western Catalpa
Sophora Japonica (China ? Japan)
Acer Saccharum Sugar Mapple
Acer Platanoides Norway Mapple
Tilie Europea European Linden
Western Catalpa Catalpa Speciosa
Green Ash Fraxinus Pensylvanica Oleceae
Cherry Prunus Rosaceae
Dutch Elm Ulmus Hollandica Ulmaceae
Salix Elegantissima Thurlow Weeping Willow (Japan)
Ulmus Americana
White Oak Quercus Alba Fagaceae
Katsura Cercidiphyllum Japonicum Cercidiphyllaceae
Red Oak Quercus Rubra Fagaceae
Fagus Sylvatica Pendula Weeping Beech
Pin Oak Quercus Palustris Fagaceae
Sophora Japonica Pendula Leguminosae
Ulmus Thomasi Rock Elm
(Bir sincap ağacın dibinde dineldi beni gözledi gidinceye kadar)
Quercus Robur English Oak
Ginko Biloba Maiden Hair Tree (China)
Fagus Sylvatica European Beech
Tilia Cordata Littleleaf Linden
Sequoiadendron Giganteum
Picea Abies Norway Spruce
Tea Crab Malus Hupehensis Rosaceae
Kimse de garipsemez bunu, bizim normalimizdir.
Eksiğiyle, noksanıyla şişinen bizden başka bir millet yoktur yeryüzünde diye yazmıştı Hilmi Yavuz başka bir bağlamda.
Bu ayıp yakamıza ne zaman yapışmış; böyle olunca köylü değil şehirli olduğumuzu mu sanıyoruz… Doğrusu çok tahrik edici bir mesele...
Elin -Yüzüklerin Efendisi’nde, savaştan kaçarken de görülen- iki insanın ancak kucaklayabileceği kuturdaki ağaçlarını yolun üstünde her gün gelip geçerken görünce, hele bir de yepyeni bir hayatı müjdeler gibi, yetişkin bir insan eli kadar çiçek açmışlarsa -uçuk pembeli Saucer Magnolia ve uçuk sarılı Star Magnolia- silah zoru yok, merak sarıyor insanı.
Birkaçını not ettim Public Garden’dan; oralardaki, adı sanı anılmayan türlü çeşitli ağaca binlerce selam olsun:
Ulmus Glabra Scotch Elm
Aesculus Hippocastanum
Western Catalpa
Sophora Japonica (China ? Japan)
Acer Saccharum Sugar Mapple
Acer Platanoides Norway Mapple
Tilie Europea European Linden
Western Catalpa Catalpa Speciosa
Green Ash Fraxinus Pensylvanica Oleceae
Cherry Prunus Rosaceae
Dutch Elm Ulmus Hollandica Ulmaceae
Salix Elegantissima Thurlow Weeping Willow (Japan)
Ulmus Americana
White Oak Quercus Alba Fagaceae
Katsura Cercidiphyllum Japonicum Cercidiphyllaceae
Red Oak Quercus Rubra Fagaceae
Fagus Sylvatica Pendula Weeping Beech
Pin Oak Quercus Palustris Fagaceae
Sophora Japonica Pendula Leguminosae
Ulmus Thomasi Rock Elm
(Bir sincap ağacın dibinde dineldi beni gözledi gidinceye kadar)
Quercus Robur English Oak
Ginko Biloba Maiden Hair Tree (China)
Fagus Sylvatica European Beech
Tilia Cordata Littleleaf Linden
Sequoiadendron Giganteum
Picea Abies Norway Spruce
Tea Crab Malus Hupehensis Rosaceae
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder