Bu gün, hayatta beni daha ileri çeken, gelecekte daha güzel, daha heyecan verici şeyler olacağına dair herhangi bir motivasyonumun olmadığı gerçeğiyle karşılaştım. Mesela 10 yıl daha yaşasam n'olacak sorusuna yanıt veremedim. Niye 10 yıl daha yaşamalıyım sorusu başka: Bu sorunun yanıtı, başkalarını, eşimi, oğlumu ilgilendiriyor. Onları hiç değilse bir süre daha yalnız bırakmamak "düşünceliliği" önemli. Bu, istersen, onlar için yaşamak şeklinde de yorumlanabilir. Ama bu halde bile hayat, bir özne olarak, beni ileri çeken, bana ışıklı gelen, bana yeşil ve sıcak gelen, benim müziğimle tınlayan bir şey olmayacak. Yani mutluluktan çiçek açmayacağım! Bu halde bir insanın, çevresine mutluluk vermesi, en azından çevresinde mutluluğu teşvik edici, arttırıcı olması pek mümkün değil gibi görünüyor.
Bu gerçekliği, yakıtın bittiği realitesini gördükten sonra orada duramadım; dünyada acaba benim konumumda kaç milyon insan vardı... Gerçi babam, "insan karınca kadar bile kalsa, ölmek istemez" derdi hep. Ama onun var oluş koşulları ile ben ve benim kuşağımdaki dünya insanlarının var oluş koşulları çok farklı. Her şeye rağmen yaşamaya çalışmakla, "bu aşk burada biter" deyip gitmek arasında, bir tür bir doygunluk da var: 50 yıldır içtiğin çorbayı değiştirme şansın yoksa, bunu akli olarak görebiliyorsan, neden 25 yıl daha aynı çorbaya kaşık sallayacaksın?..
*-*
Fakat bir gerçeği en açık şekilde buraya yazmak isterim: İçimdeki yaşama heyecanını bu kadar darmadağın eden şey, Recep Tayyip Erdoğan diye bir kişinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin esir alabilmesidir. Ülkenin en az yarısının bu kişiye köpek durmasıdır. Sahip olduğumu düşündüğüm tek şey, Türkiye idi; Türkiye benim her şeyimdi. Bir şey oldu ve Türkiye'yi bu çarıklı kenar mahalle kabadayısına teslim ettiler, o da, benim için değerli, anlamlı ne kadar güzelliği varsa ülkemin ısrarlı bir yıkıcı olarak yerle yeksan ediyor. Varlığımın anlamını hissedemememin arkasında, ülkemin içine düşürüldüğü çaresizlik duygusu var! Çaresizlik, hayatta en fena bir şey!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder