22 Mart 2018 Perşembe

ABD yönetiminde dejenerasyonu durdurma formülü: 50 Vali

Büroya stajyer olarak musevi bir çocuk geldi, 3-4 ay oluyor. Geldiği andan itibaren bir izzet bir ikbal, o kadar olur. Patronun bir önünde diz çöküp ayağının altını öpmediği kaldı. Bir jimnastik sınıfı örgütlediler; katılanlara "Filancanın jimnastik dersine katılmıştır" şeklinde diploma verdik!
Her neyse.
Çocuk kendi adına fena bir tip değil, olgun, saygılı, ilgili, biraz genç ama aklı başında biri; iş buldukça, iş düştükçe, iş verildikçe, en iyisini yapmaya çalışıyor. Fakat çevresindekiler o kadar yalaka ki, sürekli "ey sahip" şeklinde yaklaşıyorlar -ben hariç tabii.

Dün bir şey olmuş.
Onun çalışmalarını takip eden süpervizörü, her nereden çıkardıysa Adam'ın bizim büroda canının sıkıldığına hükmetmiş ve ona daha eğlenceli bir yer bulma telaşına düşmüş ve gitmiş patronuyla konuşmuş. Patronu, Başkan Yardımcısı!..

Vay, demek Adam'ın canı sıkılıyor ve bizim o şubenin reisi bu meseleye çözüm bulmuyor diye gürlemiş. Yarın bizim ofise, çocuğun ayağına gelecek ve Adam'ın mutluluk durumunu ölçtükten sonra belki patrona fırça geçecek.

Çocuğun cazibesi nereden geliyor bilmiyorum, fakat arkası çok kuvvetli belli ki; neredeyse bütün şirket titriyor onun çalışması bağlamında.

Bu gün benim yanıma geldi, biraz anlattı da oradan haberdar oldum. Benim öyle bir beklentim yok, dedi; süpervizör nereden çıkardı bu tatsızlığı ben de anlamadım, diye biraz ahlandı.

Benim sohbetimden hoşlandığını bir kere daha gördüm; neredeyse 2 saat karşımda oturdu, beni dinledi, zaman zaman fikrini söyledi.

O arada, demokrasiye inanmadığımı, en iyisinin "demokratik oligarşi" olduğunu söyledim.

ABD için de, Trump gibi büyük risklere karşı, 50 Vali formülünü önerdim. 50 valinin bir miktarı, hepsini toplantıya çağırabilir ve bu heyet belli bir çoğunlukla karar verip başkanı görevden alabilir. Böylece başkan denilen şahıs meclis çoğunluğuna dayanarak bütün sistemi dejenere etmeye kalkışamaz.

Bakalım yarın ne olacak...

*-*

"Yarın" pek bir şey olmadı. Başkan Yardımcısı gelmedi. Bizim direktörün mahçup bir eda bu çocuğu görüşmeye çağırdığını gördüm. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder